Türk şirketlerinin, savaş sonrası Ukrayna’nın toparlanması ve yeniden inşasında önemli bir rol oynaması bekleniyor. Bazı firmalar ise devam eden çatışmalara rağmen, ülkeye olan bağlılıklarını göstermek adına yeni inşaat projelerine şimdiden yatırım yapıyor. Rusya’nın tam kapsamlı işgalinin üçüncü yılına girmek üzere olduğu bir dönemde, Türk inşaat şirketi Bosphorus Development, Ukrayna’nın başkentinin kalbinde amiral gemisi niteliğinde bir projeyi sürdürüyor.
Maxima Residence kompleksinin Pechersk bölgesindeki inşaatı, Rusya’nın işgalinden yalnızca birkaç ay önce başlamıştı. Bosphorus Development’in Ukrayna’daki ilk projesi olan bu çalışma, Ukraynalı şirket RIEL iş birliğiyle hayata geçiriliyor. Şirketin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet V. Saçaklıoğlu, işgalin başlangıcında çalışmaların durduğunu, ancak firmanın dikkatini Ukrayna savunucularına ve savaş mağdurlarına yardım sağlamaya yönlendirdiğini belirtiyor. Yine de hedef her zaman koşullar elverir elvermez inşaata devam etmekti. Nitekim Haziran 2023’te, Kiev şehir merkezindeki şantiyede çalışmalar yeniden başlatıldı.
Bu projeye savaş koşullarında devam etme kararı, Bosphorus Development’in Ukrayna’nın uzun vadeli geleceğine duyduğu güvenin güçlü bir göstergesi. 2019’da kurulan şirket, İstanbul Tower 205 Levent ve devasa İstanbul Akvaryumu gibi birçok simgesel projeyi hayata geçiren büyük bir Türk inşaat ailesiyle bağlantılıdır. Kiev’de çeşitli arsaların sahibi olan şirketin, şehirde ve ülke genelinde yeni projeler için planları bulunuyor.
Mehmet V. Saçaklıoğlu şunları dile getiriyor: “Ukrayna’ya önemli yatırımlar yaptık çünkü burayı büyük fırsatlar sunan, gelecek vadeden bir ülke olarak görüyoruz. Elbette bugünkü koşullarda büyük inşaat projelerine başlamak belli bir risk barındırıyor, ancak erken yatırım yapanlar en büyük kazancı elde edecekler. Bu savaş sonsuza kadar sürmeyecek. Biz Ukrayna’nın zaferine inanıyoruz ve milyonlarca Ukraynalının yurda dönüşünü, uluslararası yatırımların ülkeye akışını güvenle bekliyoruz. Maksimum faydayı sağlamak istiyorsanız yatırım için en doğru zaman şimdi.”
Maxima Residence, bu iyimser ve iddialı bakış açısını yansıtıyor. Kiev’in en prestijli bölgelerinden birinde yükselen 26 katlı business-class konut kompleksi, 486 daireden oluşuyor. Modern teknolojiyle donatılan proje; aileler ve profesyoneller için özel imkanlar, concierge hizmeti ve 7/24 güvenlik ile tasarlanıyor. Avrupa’daki II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük çatışma devam ederken, hava saldırıları, sokağa çıkma yasakları, personel ve lojistik sorunlar şantiyede büyük zorluklar yaratıyor. Buna rağmen ilerleme sağlanabiliyor. Mevcut plana göre projenin 2025’te tamamlanması hedefleniyor.
Saçaklıoğlu, Maxima Residence’i Bosphorus Development’in Ukrayna’daki “kartviziti” olarak görüyor. Bugün satışların belirsiz ekonomik koşullar nedeniyle zorlanabileceğini kabul etse de uzun vadeli düşünüyor:
“Şu anki önceliğimiz projeyi güvenli ve başarılı bir şekilde tamamlayarak müşterilerimize en iyi yaşam alanını sunmak. İlerleyen dönemde Maxima Residence’in kalitesi kendi adına konuşacak ve bize hem güçlü bir itibarı hem de gelecekteki müşterilerin güvenini kazandıracak. İtibar her sektörde paha biçilemezdir, özellikle gayrimenkulde. İnsanlar ev alırken en çok güvenilirliğe ve dürüstlüğe değer verir. Biz de Ukrayna pazarında bu değerleri temsil etmeyi ve Türkiye’de edindiğimiz tecrübeyi paylaşmayı hedefliyoruz.”
Şirket, Pechersk’teki projeye odaklanırken, Kiev’de yeni projeler ve Ukrayna’nın diğer bölgelerinde fırsatlar üzerinde de çalışıyor. Ayrıca Avrupa ve Amerika pazarlarına açılma planları bulunuyor.
Şimdilik odak noktası Maxima Residence. Saçaklıoğlu, projeyi pozitif bir sembol olarak tanımlıyor:
“En karanlık zamanlarda bile umut vardır. Ukraynalı dostlarımıza ve uluslararası iş dünyasına, bugünün Ukrayna’sına yatırım yapmanın kârlı olduğunu ve korkuya gerek olmadığını göstermek istiyoruz.”
Ayrıntılı makaleyi Business Ukraine sayfasında okuyabilirsiniz.